Böbrek, idrar borusu, idrar torbası (mesane), prostat, üretra, testis ve penis hastalıkları üroloji bölümü kapsamındadır. Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Üroloji Kliniğinde erkek ürogenital sistemi ve kadın üriner sistemi ile birlikte çocuk ürolojik hastalıkları da tedavi edilmektedir. Böbrek ve idrar yolu hastalıkları, taş hastalığı, ürolojik kanserler, prostat hastalıkları, mesane fonksiyon bozuklukları ve idrar tutamama problemleri, çocuklarda gece idrar kaçırma, erkek cinsel işlev ve üreme bozuklukları gibi hastalıkların tanı ve tedavisi üroloji bölümümüzde tedavi edilmektedir.
Greenlight Laser ile Prostat ameliyatları uygulanmakta, hastalarımız 1 gün içinde taburcu olabilmektedirler.
Taş Kırma (ESWL) Merkezimizde Böbrek Taşları tedavisi,
Endoskopik Taş Kırma Sistemi ile açık ameliyata gerek kalmadan kapalı yöntemle idrar kanalı taşları kırılmakta ve hızlı bir şekilde vücuttan çıkarılmaktadır.
Ürodinami Ünitemizde kadın ve erkek idrara kaçırma problemleri ayrıntılı olarak incelenmekte, gerekli tedavi ve ameliyatları yapılmaktadır.
Erkek cinsel işlev bozuklukları ve sex terapisi bölümünde Üroloji ve Psikiyatri Uzmanları ortak çalışarak hastalarımız uygun tedaviyi uygulamaktadırlar.
Erkeklerde Kısırlık (İnfertilite) ayrıntılı bir şekilde incelenmekte ve gerekli tedaviler uygulanmaktadır.
Gece idrar kaçırma, peygamber sünneti (Hipospadias) gibi çocuk ürolojik hastalıkları üroloji bölümümüzde tedavi edilmektedir.
Sünnet, Üroloji ve Çocuk Cerrahisi ekibimiz tarafından, ameliyathane koşullarında, e uygun yöntemlerle, çocuk psikolojisi en az etkilenecek şekilde yapılmaktadır.
Prostat Check Up
Prostat Kanseri çok sinsi ve şikayet oluşturmadan ilerleyebilen bir kanser türüdür. Bu yüzden, ailesinde prostat kanseri bulunan erkekler 40 yaştan itibaren, diğer erkekler ise 50 yaştan itibaren prostat ‘check-up’ı yaptırmalıdır.
Prostat check-up şu incelemeri içerir ;Üroloji Uzmanı tarafından prostat muayenesi,PSA (Prostat Spesifik Antijen) kan testi, Üriner Sistem Ultrasonografisi, Uroflowmetri ile idrar akımı incelemesi.
Prostat Büyümesi Tedavisi
Prostat büyümesi başlayan çoğu erkek, idrarla ilgili problemleri nedeniyle yaşam tarzlarını değiştirmek zorunda kalırlar. Seyahat özgürlüklerini tuvalete yakın olmak uğruna kısıtlayabilirler. İyi huylu prostat büyümesinin yol açtığı bu durumlar çeşitli şekillerde tedavi edilebilir. Hangi tedavi yönteminin kullanılacağı, hastanın şikayetlerinin şiddetine, prostatın büyüklüğüne göre, hastanın isteği ve beklentisi de göz önüne alınarak, üroloji uzmanının değerlendirmesi sonucunda karar verilir. Prostat büyümesi tedavi yöntemleri;
İlaç Tedavileri: Prostat ve mesane çıkışındaki düz kasları gevşeterek etkili olurlar. Hastanın sürekli ilaç kullanmasını gerekir. Prostat büyümesini engellemezler, sadece geçici bir rahatlık sağlarlar.
Hormonal Tedaviler: Antiandrojenler olarak adlandırılan bu uzun süre kullanıldıklarında prostat hacmini küçülterek idrar yapmada rahatlama sağlarlar. Fakat prostat kanseri tarama testi olan PSA’yı düşürdüklerinden kullanım alanları çok sınırlıdır.
Cerrahi Tedavileri
Transüretral Prostatektomi (TUR-P): Kapalı prostat ameliyatı olarak ta bilinen TUR-P yönteminde penisten girilir ve prostat küçük parçalar halinde çıkarılır. Halen prostat büyümesi tedavisinin altın standart yöntemidir. Etkili bir tedavi yöntemidir.
Laser Prostatektomi (Greenlight): Son yıllarda popüler olan bu yöntemde prostat dokusu buharlaştırılarak ortadan kaldırılır. Bu yöntemin en büyük avantajı operasyon esnasında kan ihtiyacı olma şansının yok denecek kadar az olmasıdır. Hastalar aynı gün hastaneden taburcu olabilmekte ve normal yaşantılarına 1 gün içinde dönebilmektedirler.
Açık Prostat Ameliyatları: Çok büyük prostatlarda tercih edilen bir yöntemdir. Hastanın hastanede 4-5 gün kalmasını gerektirir.
Prostat Stentleri: Endoskopik yolla prostat içine yerleştirilebilen bu stentler tıkalı olan idrar kanalında bir tünel oluştururlar. Operasyona uygun olmayan hastalarda tercih edilir.
Üroonkoloji
Üroonkoloji, üroloji bölümünün böbrek, idrar torbası (mesane), prostat ve testis kanserlerinin teşhisi ve tedavisi ile ilgilidir.
Böbrek kanseri, genelde 50-70 yaş arası sık görülen ve ağrısız veya ağrılı kanama ile kendini belli eden bir kanser türüdür. Erken teşhis ile yapılacak cerrahi tedavi sonrası hastaların çok büyük bir oranı hastalıktan tamamen kurtulabilmektedir.
Mesane (idrar torbası) kanseri yine ağrısız kanama ile kendini belli eder. Erkeklerde üç kat daha sık görülür. Mesane kanserleri ilk olarak kapalı ameliyat yöntemiyle çıkarılır ve gelecek patoloji sonucuna göre tedavinin devamına veya tam olarak iyileştiği ve takibine karar verilir.
Prostat Kanseri çok sinsi ve şikayet oluşturmadan ilerleyebilen bir kanser türüdür. Bu yüzden, ailesinde prostat kanseri bulunan erkekler 40 yaştan itibaren, diğer erkekler ise 50 yaştan itibaren prostat ‘check-up’ı yaptırmalıdır. Tedavi seçenekleri çok çeşitli olup, cerrahi yöntemler dışında, radyoterapi, kriyoterapi veya HIFU yöntemi ile tedavisi mümkündür.
Testis kanserleri 15-35 yaş arası görülen erkek kanserleri içinde en sık görülenidir. Genelde testiste ağrısız veya ağrılı şişliğe sebep olur. Tüm kanser tiplerinde olduğu gibi erken teşhis edildiğinde hastalıktan tamamen kurtulmak mümkündür. Bu yüzden genç erkeklerin kendi kendine elle testis muayenelerini ayda bir yapmaları ve şüpheli bir sertlik veya şişlik varlığında üroloji uzmanına başvurmaları gerekmektedir.
İnkonti̇nans-İdrar Kaçırma
İdrar Kaçırma Nedir?
Normal günlük işler sırasında, ani ve istemsiz olarak idrarın idrar yolundan dışarı çıkışı "idrar kaçırma" olarak tanımlanmaktadır. Kişinin kontrolü dışında oluşan, sosyal ve/veya hijyenik problem yaratan idrar tutamama (kaçırma) durumudur. İdrar kaçırma bütün yaş grubundaki kadınlarda, erkeklerde ve çocuklarda farklı nedenlere bağlı olarak gelişebilir. idrar kaçırma kesinlikle yaşlanma sürecinin normal bir sonucu değildir. Bir uzmana başvurmalısınız.
İdrar Kaçırma Tipleri
Dört tip idrar kaçırmanın mevcuttur.
Stres Tipi İdrar Kaçırma:
Kadınlardaki idrar kaçırmanın en sık görülen nedenidir. Ani hareketlerle örneğin gülerken, öksürürken, hapşırırken, yürürken, egzersiz yaparken vb. istemsiz idrar kaçırma görülüyor. İki temel nedeni vardır: "Birincisi ve en sık olanı pelvik taban kaslarının zayıflığıdır. Diğer nedeni mesane boşalmasını kontrol eden kasların yetersizliğidir.
Urge Tipi İdrar Kaçırma:
Güçlü bir tuvalete gitme ihtiyacı hissedildiği anda tuvalete yetişemeden idrar kaçırma şeklinde görülen tipidir. Mesane kaslarının aşırı aktif olmasından kaynaklanıyor.
Miks Tip İdrar Kaçırma:
Stres idrar kaçırma ve urge idrar kaçırmanın bir arada olduğu tipe miks idrar kaçırma denir.
Taşma Tipi İdrar Kaçırma:
Mesanede kapasitenin üzerinde idrar depolandığında idrar yapma zorunluluğu hissetmeden küçük miktarda idrar kaçırma durumudur. Kişi hiçbir zaman mesanesini tamamen boşaltamadığı hissine kapılır. Diyabet, geniş pelvik cerrahi, pelvik yaralanma, omurilik yaralanmaları, multipl skleroz gibi durumlarda kas tonusunun kaybolması sonucu oluşuyor.
Kadınlarda İdrar kaçırmanın tedavisi nasıl olmaktadır?
Tedavi yaklaşımı hastaya ve idrar kaçırma şekline göre planlanmalıdır. Bu nedenle bir uzmana başvurmalısınız.
Erkeklerde İdrar Kaçırma
İdrar kaçırma genel olarak erkeklerde kadınlara oranla daha az görülüyor. Ama görüldüğü zaman yaşam kalitesini kadınlara oranla daha fazla bozuyor. Belki bu nedenle idrar kaçıran erkek hemen bir üroloji uzmanına koşarken, idrar kaçıran kadınlarda aynı davranışı gözlemlemiyoruz. Kadınlar özellikle belirli yaşın üzerinde idrar kaçırmayı yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak algılayabiliyorlar. Bu yanlış bir inanıştır idrar kaçırmak bir hastalıktır ve günümüzde başarı ile tedavi edilmektedir.
İdrar yapmayı bitirdikten sonra kişi ayağa kalktığında veya iç çamaşırını çektiğinde damlama şeklinde idrarın gelmeye devam etmesi şeklinde idrar kaçırma olabilir. Her yaşta erkeklerde görülebilse de çoğu zaman iyi huylu prostat büyümesiyle birliktedir. Prostat ameliyatı sonrasında düzelebilir. Üretrada divertikül (baloncuk) gelişmiş olabilir bu durum da sistoskopi ve divertikülektomi yapılabilir. Tedaviye yanıt vermeyen hastalara dış idrar yolunu daha efektif boşaltmaya yönelik bazı teknikleri öğretmek faydalı olabilir.
Prostat büyümesi erkeklerde 40 yaşından sonra görülen bir durumdur. İlerleyen prostat büyümeleri tedavi edilmez ise mesane hem depolama hem de boşaltma görevini yapamaz hale gelebilir ve mesane aşırı aktivitesine bağlı sıkışma tipi veya mesane kası zayıflığına bağlı taşma tipi idrar kaçırma ortaya çıkabilir.
Özellikle prostat kanseri tedavisinde uyguladığımız radikal yani prostatın tamamının seminal veziküller ile birlikte çıkarma operasyonları, daha seyrek olarak da iyi huylu prostat ameliyatları sonrası idrar tutmayı sağlayan “üretral sfinkter” adı verilen yapının zarar görmesi nedeniyle idrar kaçırmalar görülebilir.
Çocuklarda İdrar Kaçırma
İdrar kaçırma hem çocukları hem de aileleri rahatsız eden bir sorundur. Gece idrar kaçırmalarında eşlik eden nörolojik ya da üriner bir sorun yoksa tedavi için 5 yaşına kadar beklenmelidir. Ancak her durumda ailelerin çocuğa sabırla yaklaşması ve asla cezalandırma, suçlama gibi rahatsızlığı daha da karışık hale getirecek davranışlar sergilememesi gerekiyor. Çocuklarda idrar kaçırma Gece ve gündüz olmak üzere pratik olarak iki şekilde görülür. Gündüz idrar kaçırma biraz daha karışık ve çok ayrıntılı tetkik ve tedavi gerektiren bir grup hastalık. Bu sorunu yaşayan çocuklarda özellikle 2 yaşından sonra dikkat edilmesi gerekiyor. İdrar torbasının kontrolünün olmamasına bağlı gece veya gece gündüz farkında olmadan çocuklarda altına kaçırma hastalığına enürezis denir. Genellikle 5 yaş üstü çocuklar için kullanılan bir terimdir. Çocuklarda idrar torbası kontrolü gündüzleri 2 yaşında geceleri 2,5 yaşında kazanılır.
Gündüz idrar kaçırmanın sebebi idrar torbası kaslarının düzensiz çalışmasına bağlıdır. Genellikle çocuklarda oyuna dalma veya herhangi bir şeye çok fazla konsantre olması sonrası tuvalet ihtiyacını önemsememesi sonrası olur. Beş yaşındaki çocukların % 20, 7 yaşındaki çocukların %10, 10 yaşındaki çocukların %5’inde primer gece enürezisi mevcut olup 15 yaşından sonra %1’dir.
Çocuklarda Tedavi
Altını ıslatan çocuklara genel olarak 5 yaşından sonra tedavi edilmesi gerekmektedir. Ailenin çocuğunu gece uyandırması %90 oranında başarı sağlamıştır. Alarm cihazları çocuk idrar kaçırmaya başlar başlamaz hareket geçen ve böylece çocuğun uyanıp, mesanesini kontrol etmesi konusunda yardımcı olan araçlardır. Bu tedavi ile %70-80 tedavi başarısı vardır ve tedaviyi bıraktıktan sonra idrar kaçırmanın tekrar başlama oranı çok düşüktür, fakat aileler uyku düzenleri bozulduğu için pek tercih etmemektedir. Medikal tedavide çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır. En çok tercik edilen tedavi ilaç tedavisi ve davranış tedavisidir başarısı alarm cihazlarından düşük olsa da çok tercih edilir. Halk arasında bu ilaçların kısırlık yaptığı gibi yanlış inanışlar vardır.
Erişkinlerde Tedavi
Fiziksel Tedaviler: Pelvik taban kaslarının egzersizleri ''Kegel egzersizleri'' idrar yaparken işemenin durdurulması ve pelvis kaslarının istemli kasılması esasına dayanır. İşeme esnasında pelvik kaslar sıkılarak idrar yapma durdurulur ve üçe kadar sayılarak tekrar işemeye devam edilir ve bu periyodik olarak tekrarlanır.
Elektriksel Stimülasyon: Vajina ve rektum çevresindeki pelvik taban kaslarına veya vajen içine elektrotlar yerleştirilerek, bu kas grupların elektriksel stimülasyonlarla kasılması esasına dayanan bir tedavi modalitesidir. Tedavi aylar boyunca sürmelidir.
Farmakolojik Tedavi
Antikolinerjikler: Bu ilaç grubu sıklıkla urge inkontinans tedavisi, hiperaktif mesane sendromu ve mixt tip inkontinansda kullanılır. Bu kategorideki ilaçlar; oxybutynin, tolterodine, darifenacin, fesoterodine , solifenacin ve trospium'dur. Bu ilaçların yan etkileri arasında, ağız kuruluğu, kabızlık, bulanık görme ve sıcak basmaları görülebilir. Imipramin: Imipramin bir antidepresan olup stres, urge ve üriner inkontinansda, ayrıca enurezis noktürna (çocuklarda gece idrar kaçırma) durumlarında kullanılmaktadır.
Duloxetin:yeni nesil bir antidepresan olup seçilmiş hastalarda stres inkontinans tedavisinde kullanılmaktadır.
Medikal Araçlar
Mini tampon şeklinde üretral insertler, üretra çıkışını kapatarak inkontinansı önleyebilmektedir, ancak 24 saattten uzun kullanımı sakıncalıdır. Üretral insertler, ağır fiziksel aktivitelerde kullanılabilir ancak rutin kullanımı oldukça sınırlıdır. Buna karşın, özellikle vaginal prolapsusu (sarkma) olan hastalarda vajinal halka şekilli silikon pesserler kullanılabilir. Cerrahi uygulanamayan ve prolapsusu olan hastalara, yeterli eğitim verilerek pesser efektif olarak kullanılabilir. Pesser vajinaya yerleştirilerek, hem pelvis taban kaslarını destekler hem de mesanenin yukarı kaldırılarak inkontinansın tedavisine katkıda bulunur. Ancak pesserlerin uzun süreli kullanımı, vajinada ülserler ve infeksiyona sebep sebep olabileceğinden belirli periyotlarda ara vermek gereklidir.
Cerrahi Uygulamalar ve Operasyonlar
• Sentetik materyal injeksiyonları
Karbon kaplı zirkonyum, kalsiyum hidroksiapatit, polidimetilsiloksan gibi birtakım sentetik materyaller, üretra altına ve çevresine injekte edilir. Üretra altındaki deste doku ve mesane boynunun destekleyerek inkontinası engellerler. Son derece kolay bir teknik olup ofis şartlarında lokal anestezi ile 5 dakika süren bir işlemle uygulanmasına karşın sıklıkla müdahalenin belli periyotlarda tekrarlanması gerekir. Başarı oranları % 60 civarındadır.
• Botulinum toxin tip A
Mesanenin kas tabakasına Botox uygulaması, özellikle aşırı aktif mesane sendromu ve urge inkontinans tiplerinde faydalıdır. Ancak Botox uygulaması fazla yapılırsa, hasta idrar yapmada zorlanabilir. Her 6-9 ayda bir tekrarlanması gereklidir.
• Sinir uyarıcı cihazlar
Mesane sinir uyarılarından sorumlu olan sakral siniri uyaran cihazlar ve bacağa ve kalçaya uygulanabilen sinir stimülatörleri mevcut olup kullanımları son derece sınırlıdır.
Cerrahi Tedavi
Günümüzde cerrahi tekniklerin ilerlemesi ve sentetik mesh teknolojisinin ilerlemesine parelel olarak, cerrahi tedavi en yaygın ve en efektif tedavidir. Ancak hasta seçimi ve uygun cerrahinin seçimi son derece önemlidir. Cerrahi abdominal (karından), laparoskopik veya vajinal yolla uygulanabilmektedir. Günümüzde uygulan en efektif yöntem vajinal yolla gerçekleştirilen cerrahi tekniklerdir. Hasta operasyondan bir gün sonra taburcu edilebilmekte ve hemen günlük yaşamına dönebilmektedir. Günümüzde ensık kullanılan cerrahi prosedürler TVT, TOT ve mini-sling teknikleri popüler olarak uygulan operasyonlardır. Ameliyathane şartlarında, yaklaşık 15 dakikada, genel veya spinal anestezi altında uygulanabilir. Hasta hemen ertesi gün taburcu edilmektedit. Başarı oranları % 90' nın üzerindedir ve uzun dönem sonuçları son derece başarılıdır. Laparoskopik olarak BURCH operasyonları da vajinal cerrahiye eşdeğer başarı oranlarına sahiptir. Uygun hastalarda güvenle uygulanmaktadır. Açık abdominal cerrahi ise, sadece inkontinans için nadiren uygulanmaktadır. Alternatif Tedavilerdir.
Günümüzde, üriner inkontinans için onaylanmış alternatif tedavi modalitesi yoktur. Hipnoterapi, manyetik stimülasyon, refleksoloji, akupunktur uygulamalrı ile ilgili çalışmalar olsa da etkinliği gösterilememiştir.
Hastalarımıza Öneriler
Üriner inkontinans, her zaman önlenebilir bir hastalık değildir ancak bazı yaşam tarzı modaliteleri ile risk azaltılabilir. Üriner inkontinans riskini azaltmak için;
• Sigara: Sigara içilmemesi, sigaranın bırakılması inkontinans riskini azaltır.
• Sağlıklı kilo kontrolü: Obeziteden korunmak ve ideal kiloda olmak inkontinans riskini azaltır.
• Kegel egzersizleri: Kegel egzersizlerinin günlük yaşamda uygulanması inkontinans riskini azaltır.
• Mesane uyarıcılardan kaçınmak: Mesane uyarıcı etkisi olan yiyecek ve içeceklerin tüketiminin sınırlanması inkontinans riskini azaltır. Örneğin acı, baharat, gazlı içecekler çay,günlük kahve ve kafeinli içeceklerin tüketiminin azaltılması önerilir.
• Lifli gıda tüketimi: Lifli gıdadan zengin diet şekli ve kabızlığın engellenmesi, inkontinans riskini azaltır.
• Egzersiz ve düzenli Spor: Düzenli fiziksel aktivite, üriner inkontinans gelişim riskini azaltır.