Dünya sağlık örgütü (WHO) tarafından çağımızın en önemli salgını olarak tanımlanan obezite ve obeziteye bağlı hastalıkların (tip 2 şeker hastalığı yani diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi, metabolik sendrom, karaciğer yağlanması, insülin direnci v.b) görülme sıklığı giderek artmaktadır. Obezite tek başına hayat süresini kısaltan bir hastalık olmak ile beraber neden olduğu tip 2 şeker hastalığı (diabetes mellitus), hipertansiyon, kalp ve akciğer problemleri ile de hayat kalitesini düşürmektedir. Obezite kalp damar hastalıklarının yanı sıra kanser ve infertilite(kısırlık) gibi diğer önemli hastalıklara da neden olmaktadır.
Obezite cerrahisi ve diyabet cerrahisi (metabolik cerrahi)olarak bilinen tüp mide ameliyatı, (halk arasında bilinen adıyla mide küçültme ameliyatı), mide bypassı (gastrik bypass), transit bipartition, duodenal switch, mide balonu gibi ameliyatlar Obezite ve Diyabet Cerrahisi Bölümümüzde yapılmaktadır. Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi’nde multıdisipliner yaklaşımla operasyonlar gerçekleştirilmektedir.
Şeker hastalığı ameliyatı ile, vücut kitle indeksi 30 ve üzeri olan tip 2 diyabet hastalarına kapalı yöntem (laparoskopik) ameliyat uygulanmaktadır. Diyabet cerrahisi sonrası kilo verimi ile birlikte pankreas daha hızlı ve daha fazla insülin üretir ve vücuda daha hızlı yayar. Bu esasa dayalı olarak kan şekeri normale döner.
Bariatrik ve metabolik cerrahi merkezimizde ayrıca obezite cerrahisi sonrası oluşan komplikasyonlar, geri kilo alımı ya da başarısız ilk ameliyatlar sonrası revizyon ameliyatları uygulanmaktadır.
Ekibimizde, bariatrik ve metabolik cerrahide oluşabilecek komplikasyonlara (kaçak, fistül, kanama, darlık, stenoz, fıtık vb.) laparoskopik ve endoskopik yolla müdahale edilebilecek, alanında eğitimli ve deneyimli bariatrik ve metabolik cerrahi, girişimsel radyoloi ve girişimsel gastroenteroloji öğretim üyeleri bulunmaktadır.
Obezite Nedir
Obezite basit şekilde vucutta anormal ve aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanabilir. Diğer bir tanımlama ise vucut yağ dokusunun erkelerde %25 den kadınlarda ise % 30 dan daha fazla olmasıdır. Obezite oluşumunda kalıtımsal, çevresel, kültürel faktörlerden biri etkili olabileceği gibi, bu nedenlerin hepside bir arada bulunabilir.
Obezite Ölçümü
Obezite düzeyini tespit etmek için Beden Kitle İndeksi (Body Mass Index-BMI) kullanılmaktadır. Beden Kitle İndeksi kişinin kilogram cinsinden ağrılığının metre cinsinden boyunun karesine bölünmesi ile bulunan değerdir.
BMI ( kg/m2): Vucut ağırlığı (kg) / Boy2(m)
18.5 kg/m2’nin altında ise | zayıf |
18.5-24.9 kg/m2 arasında ise | normal kilolu |
25-29.9 kg/m2 arasında ise | fazla kilolu |
30-34.9 kg/m2 arasında ise | I.Derece obez |
35-39.9 kg/m2 arasında ise | II.Derece obez |
40 -50 kg/m2 arasında ise | III.Derece morbid obez |
50 kg/m2 üzerinde ise | Süper obez |
Obezite Cerrahisi Kimler İçin Uygundur
Beden Kitle İndeksi 40 ın üzerinde olup düzenli diyet ve egzersize rağmen kilo veremeyen hastalar.
Beden Kitle İndeksi 35- 40 arasında olup obeziteye bağlı hipertansiyon, diyabet veya uyku apnesi gibi ek hastalıkları olan ve düzenli diyet ve egzersize rağmen kilo veremeyen hastalar.
Ameliyat İçin Engel Oluşturacak Durumlar
Ciddi psikiyatrik problemi olan hastalar
Ameliyat sonrası tedavi uyumu sağlayamayacak hastalar
Madde ve alkol bağımlılığı olan hastalar
Anestezi almaya engel bir durumu olan hastalar.
Obezite Cerrahisinin Faydaları
- Hipertansiyon problemi olan obez hastalarda ameliyat sonrası tansiyon ölçümlerinde ciddi düzelmeler olur. Bu hastalar %60-70 tansiyon ilaçlarını kesmektedir.
- Tip 2 diyabet hastalarında kan şekeri seviyelerinde ciddi düzelmeler olur. Hastaların yarıdan fazlasın kullandıkları antidiyabetik ilaçları bırakabilir.
- Ameliyatın ardından kalp hastalığı riskinde belirgin azalma olur.
- Fazla kilolara bağlı uyku apnesi problemleri düzelir.
- Solunum sistemi sıkıntılarında düzelme olur.
- Yukarıda bahsedilen yararların sonucunda hastaların hayat kaliteleri belirgin olarak artar.
Ameliyat Çeşitleri
Mide Bandı
Mide bandı laparoskopik yöntemle yapılan bir operasyondur. Midenin giriş kısmından 3-4 cm aşağıya yerleştirilen bir band sayesinde küçük bir mide poşu oluşturulmuş olur. En önemli avantajı bandın ayarlanabilir olmasıdır. Hastanın takiplerine göre bandın sıkılığı arttırılıp azaltılabilir. Bu ayarlama işlemini yapabilmek için cilt altına bir port yerleştirilir. Mide bandı uygulanan hastalarda emilim bozukluğu oluşmadığından genellik herhangi bir vitamin eksikliği görülmez.
Band kayması, bandın erozyonu, yutma problemleri, band hasarlanması ve port yeri problemleri ameliyat sonrasında karşılaşılabilecek sorunlar olarak sayılabilir.
Tüp Mide (Sleeve gastrektomi)
Tüp en popüler obezite cerrahisi ameliyatı tüp mide ameliyatıdır. Ameliyat laparoskopik yöntemle başarılı bir şekilde yapılabilmektedir. Bu ameliyatta midenin büyük bir bölümü çıkartılır ve geriye yaklaşık midenin total hacminin %25-30 u kalır. Geriye kalan mide parçası tüp şeklinde olduğundan ameliyat bu isim ile anılmaktadır.
Ameliyatta mide fundus denilen üst kısmıda çıkarılır. Bu nedenle mide fundusundan salgılanan ve iştah hormonu olan Grelin düzeyleri düşer ve hastalarda ameliyat sonrası iştah kontrolü daha kolay olur.
Bu ameliyatta mide kapasitesinde azalma olmasına rağmen mide fonksiyonlarında bir bozulma olmaz. Midede ülser oluşma riski azalır. Ameliyat emilim bozukluğu oluşturmadığından bypass ameliyatlarına göre daha düşük oranda vitamin eksiklikleri görülür.
Gastrik Bypass
Bu ameliyatta mide girişinde yaklaşık 25-30 cc lik mide hacmi oluşturulmakta ve mideden 100-150 cm uzaklıkta bir incebağırsak bölgesi bu poş ile birleştirilmektedir. Bu ameliyat hem yemeyi kısıtlayıcı hemde emilimi azaltıcı bir ameliyattır. Teknik olarak daha zor ve riskleri biraz daha yüksektir ve geri dönüşümsüz bir ameliyattır. Uzun dönem sonuçları tüp mide ameliyatı ile benzerdir, bu nedenle günümüzde tüp mide ameliyatı biraz daha fazla tercih edilmeye başlanmıştır. Ameliyat sonrasında hastalar mutlaka vitamin desteği almalıdır.