Tüm dünyanın ve ülkemizin en önemli sağlık sorunlarından biri de, tedavisi sadece organ ve doku nakli ile mümkün olan hastalıklardır. Organ ve doku nakli bekleyen hastaların sayısı tüm dünyada ve ülkemizde her geçen gün artmaktadır.
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şinasi Sevmiş, "Geçen son 3 yıllık süre içinde ülkemizde yapılan nakilleri %90 dan fazlası canlı donörlerden sağlanan organlarla yapılmıştır." diyerek bilgilendirme yaptı ve canlı donörlerden tüm organ nakillerinin mümkün olmadığını söyleyerek kişinin hayattayken ölümünden sonra organlarını bağışlaması, kalp ve kornea gibi doku ve organların nakli için son derece önem taşıdığına değindi.
Organ nakli tarihçesi
Medikal tedavi yöntemleri ile iyileştirilmesi mümkün olmayan organın, transplantasyon yöntemi ile donörden alıcıya nakledilmesi organ nakli olarak tanımlanır. Dünyada 1950’li yıllarda böbrek nakli ile başlayan organ nakli faaliyetleri ülkemizde 25 yıl sonra 3 Kasım 1975 tarihinde Prof. Dr. Mehmet Haberal ve ekibi tarafından yapılan ve canlı donörden alınan ilk böbrek nakli ameliyatı ile başlamıştır. Bu sebeple her sene 3-9 Kasım haftası organ bağışı haftası olarak kutlanmaktadır. Bu hafta her toplum bazında organ bağışının öneminin anlatıldığı ve toplum bilincinin artırılmasının hedeflendiği bir dönemdir.
Üzerinden geçen yaklaşık yarım asırlık süreçte ülkenin her bölgesinde son derece başarılı her organ naklinin yapıldığı, son derece modern bir organ nakli yasasına sahip, Sağlık Bakanlığı denetiminde şeffaf ve iyi işleyen bir ulusal koordinasyon sistemi olan bir ülke konumuna geldik. Prof. Dr. Şinasi Sevmiş nakil sayılarını değerlendirerek ‘gerek yapılan organ nakli sayıları, gerekse başarılı sonuçlar ile dünyanın en önemli organ nakli merkezlerinin biri durumundayız’ diyerek gelişen organ nakli deneyimleri hakkında bilgi verdi. Buna rağmen hala Sağlık Bakanlığı ulusal bekleme listesinde yaklaşık 30000 vatandaşımız kendisine bağışlanacak bir organ için umutla beklemektedir. Organ bağışı bu hastalar için onların hayatta kalabilmesi için son derece önem kazanır. Gönüllülük esasına dayalı olmak üzere, 18 yaşın üzerindeki herkes organ bağışçısı olarak bir başka kişinin hayatını kurtarabilir. Kişi, hayattayken organ ve dokularını bağışlayabileceği gibi tıbben ölümü gerçekleştikten sonra da ailesi, organlarının bağışlanmasını sağlayabilir.
Prof. Dr. Şinasi Sevmiş pandemi sürecini de değerlendirdi ‘ülkemizde son yıllarda ciddi artış gösteren organ bağış oranı maalesef Covid 19 pandemisi nedeni ile tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ciddi darbe almış ve çok düşük seviyelere inmiştir.’ diyerek geçen son 3 yıllık süre içinde ülkemizde yapılan nakillerin %90’dan fazlası canlı donörlerden sağlanan organlarla yapıldığının bilgisini verdi.
Canlı donörden nakil süreci
Canlı donörden tüm organların nakli mümkün değildir. Özellikle kişinin hayattayken tıbben ölümünden sonra organlarını bağışlaması, kalp ve kornea gibi doku ve organların nakli için son derece önem taşır. Bağış için kişi, sağlık müdürlüklerine, yetkilendirilmiş özel ve devlet hastanelerine ya da sağlık ocaklarına başvurabilir. Organ bağışı formunun doldurulmasının ardından kişiye organ bağışçısı olduğuna dair kart verilir ve bu bilgi, Sağlık Bakanlığı'na ait Organ ve Doku Bağışı Bilgi Sistemi'ne girilir. Bu bilgiye bakanlık yetkilileri haricinde kimse ulaşamaz. Ancak organ bağışı kartının, tek başına bir hükmü yoktur. Ancak kişinin organ bağışçısı olması, aile için vasiyet niteliğinde olduğundan genellikle ailenin karar vermesini kolaylaştırır. Ailenin kararı, bağışın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin kesin hükmüdür.
Çaresiz bir şekilde hayatlarını bir diyaliz makinesine bağlı yaşayan böbrek hastalarına, zamanının çoğunu hastanede ve yoğun bakımlarda geçiren karaciğer hastalarına, güzel dünyayı göremeyen hastalara, yoğun bakımlarda cihazlara bağlı yaşam mücadelesi veren kalp ve akciğer hastalarına ve bunlara benzer tüm kronik organ hastalığı olan ve yaşamaları bizim bağışlayacağımız organlara bağlı olan tüm insanlara umut olma adına organlarımızı bağışlayalım ve bu kararımızı sevdiklerimizle paylaşalım.