Kadınlarda doğurganlık yaş ve yumurta sayısı ile doğrudan ilgilidir. Kadınlar doğduklarında yumurtalıkları belli bir sayıda yumurta ile doludur. Ergenlikten itibaren her ay yumurtlama gerçekleşirken, yıllar içinde yumurta sayısı ve kalitesi azalmaktadır. Dolayısıyla kadınların ileri yaşlarda çocuk sahibi olma şansları azalır ve hatta menopozla birlikte bir daha çocuk sahibi olma ihtimalleride kalmaz. Tüm bu gelişmelere pozitif bir müdahale olarak yapılan ‘Kök hücre ve PRP yöntemleri’ çocuk sahibi olma şansını arttırıyor.
YYÜ Gaziosmanpaşa Hastenesi Tüp Bebek Bölümünden Dr Öğretim Üyesi Murat Keskin, çocuk sahibi olmak isteyen anne adaylarına kök hücre ve PRP yöntemi uygulamalarının imkan tanıdığını ifade ederken, standart tüp bebek tedavilerinde gebe kalma başarısının doğrudan yumurta sayı ve kalitesi ile bağlantılı olduğunu sözlerine ekledi.
Yapılan birçok çalışmaya göre bu hastalarda gebelik şansı Kök hücre ya da PRP gibi yöntemlerle yumurtalıkta sessiz, uyuyan yumurtaları uyandırarak daha çok sayıda ve daha kaliteli yumurtalar elde ederek artırılabilmektedir. Sağlıklı bir kadında yumurtanın bitmesi 45 yaşlarını bulsa da özellikle 40 yaşından sonra kalan yumurtaların kalitesi bozulduğundan gebe kalma şansları azalmakta ve gebe kalsalar dahi gebelik kayıpları artmaktadır. Kadınların %1-2 sinde ise çok daha erken yaşlarda yumurtalık rezervleri azalıp bitmekte ve erken menopoza girmekteler. Ayrıca günümüzde kadınlarda çocuk sahibi olma yaşı da artık ileriye taşınmıştır.
Kök Hücre ve PRP Yöntemi Nedir?
Gebe kalmakta sorun yaşayan çiftlerin önemli kısmında neden düşük yumurtalık rezervi olup teşhis sırasında gözden kaçabilmekte ve çok değerli zaman ilerledikçe durum daha da kötü hale gelmektedir. Ancak tüp bebek alanında çalışmalar yapan uzmanlar için teşhis çok kolayca yapılabilmekte ama tedavisi bir o kadar zor olabilmektedir. Mevcut standart tüp bebek tedavilerinde de gebe kalma başarısı direk yumurta sayı ve kalitesi ile doğrudan bağlantılıdır. Bu hasta grubunda tüp bebek tedavileriyle dahi gebelik oranları düşüktür. İşte bu sebeple yapılan ‘Kök Hücre ve PRP Uygulamaları’ onlara yeni bir şans imkanı katacaktır.
PRP yani kişinin kendi kanında bulunan trombosit (platelet) hücrelerinden zengin bir solüsyon hazırlanıp yumurtalığa enjekte edilmesi şeklinde uygulanmaktadır. Bu hücrelerdeki büyüme faktörlerinin daha kaliteli yeni yumurtalar üretmekte yardımcı olabildiğinden günümüzde oldukça yaygın kullanılmaktadır. Aynı amaçla yumurta sayı ve kalitesini artırmak amacıyla Kemik İliği yada diğer dokulardan elde edilen Kök Hücre uygulamaları da umut verici olmaktadır. Son gelişmelerle birlikte özellikle kök hücre uygulamaları yumurta sorunu yaşayan hastalar için bir seçenek olarak elimizde bulunmaktadır.
Anne adayından alınan kan örnekleri labaratuvarda yaklaşık 2 saatlik bir işlem sonrası santrifüje edilen kandan ayrılan trombosit hücreleri ile PRP solüsyonu hazırlandıktan sonra genellikle genel anestezi yada sedasyon eşliğinde ultrasonografi yardımıyla vajinal yoldan yumurtalıklara enjekte edilmektedir. İşlemin etkileri genellikle 3 ay bazen de çok daha uzun bir süreç sonunda ortaya çıkmaktadır.
Kök hücrelerde lokal yada genel anestezi altında kemik iliğinden yada yağ dokusu veya kandan elde edilmekte 3-4 saatlik hazırlık işleminden sonra hastaya ultrason eşliğinde vajinal yada laparoskopi ile karından yumurtalıklara endoskopik olarak enjekte edilmekte. Hastaların kök hücreleri dondurularak ikinci bir kez daha uygulanabilmektedir. Bu işlemler günübirlik olup hastanede yatmayı gerektirmez, aynı gün hastalar normal hayatlarına geri dönebilirler. Kök hücre uygulamalarının etkileri birkaç ay ile bir yıl içerisinde görülmektedir.